Ankara Şubeleri Eş Güdüm Toplantısı Yapıldı
21 Aralık 2021Atatürkçü Düşünce Derneği Çankaya Şubesi’nden Toplu Üyelik Töreni
22 Aralık 2021Ekonomik kriz bütün şiddeti ile ülkemizi sarsmaya devam ediyor. Krizi önleyip
ulusumuzu düzlüğe çıkarması gerekenler, uygulamaları ve açıklamaları ile krizi buhrana
tırmandırırken, yoksullar daha da yoksullaşıyor, varsıllar zenginliklerine zenginlik katıyor.
“Ekonominin kitabını yazdım” diyen Cumhurbaşkanı ise, bir gün faiz indirip, bir gün
örtülü faiz artırmak zorunda kalıyor, ekonomiyi iktisat bilimi kuralları yerine din kuralları ile
yöneteceğini söylüyor.
Cumhurbaşkanlığı yemini ederken “ Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye,
Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma…” diyerek laiklik
ilkesine bağlı kalacağına namusu ve şerefi üzerine söz veren Sayın Erdoğan, son ekonomik
kriz sırasında “NASS” hükümlerine göre hareket edeceğini defalarca vurgulayarak açık bir
anayasa ihlali yapmıştır. Bu ihlal sadece Cumhurbaşkanlığı yemini ile sınırlı kalmayıp
anayasamızın 2. ve 24. Maddelerinin de açıkça ihlalidir.
Yürürlükteki anayasamızın 2. Maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve
sosyal bir HUKUK DEVLETİ olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla devletimiz HUKUKLA
(Anayasa ve yasalarla ) yönetilecektir.
Anayasamızın 24. Maddesinde ise, EKONOMİK kurallar ile LAİKLİK ilkesi arasındaki
ilişki şöyle düzenlenmiştir:
“ Kimse, Devletin sosyal EKONOMİK, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de
olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama
amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan
şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”
Hal bu iken; Anayasa uyarınca, YÜRÜTME erkini tek başına kullanan ve 6. Din Şurası
Kapanış Konuşmasında “ Hayatın merkezine dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz ” dediği
bilinen Sayın Cumhurbaşkanı ekonomik kriz ile ilgili son açıklamasında
“ Neymiş? Faizleri indiriyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman
olarak NASS’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu! “
demekte, yani açıkça ekonomiyi DİN HÜKÜMLERİNE göre yöneteceğini söylemektedir.
Meşruiyetinin kaynağı olan ve devletimizi LAİK HUKUK DEVLETİ olarak tanımlayan
Anayasamızın Sayın Cumhurbaşkanına böyle bir yetki vermediği açıktır. Zira; Anayasanın 6.
Maddesinin 2. Fıkrasında, “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir
devlet yetkisi kullanamaz.” denmektedir.
Atatürkçü Düşünce Derneği; bu açık Anayasa hükümlerini ilgililere hatırlatmayı ve
kamuoyu ile paylaşmayı görev saymakta, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, muhalefet
partilerini, tüm anayasal kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya, LAİK CUMHURİYETİ ve
HUKUK DEVLETİ’ ni korumaya çağırmaktadır.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ