Kilis’e, Suriye Sınırından İŞİD ‘in geçtiğimiz Ocak ayından beri gerçekleştirdiği füze saldırıları sonucunda şimdiye kadar 22 vatandaşımız yaşamını yitirdi, çok sayıda vatandaşımız yaralandı.
Türkiye’nin bu saldırılara karşı, obüslerle karşı Saldırıları sonucunda birçok teröristin hayatını kaybettiği açıklansa da, saldırıları durdurmak mümkün olamadı.
Birleşmiş Milletler Yasasının VII bölümüne dayalı olarak Güvenlik Konseyinin 28 Eylül 2001 tarihinde aldığı 1373 sayılı karar ile aynı doğrultudaki diğer kararları; ilgili bütün ülkeleri topraklarındaki terör örgütlerine karşı gerekli önlemleri almakla yükümlü kılıyor. Suriye ve Irak bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmekten uzaktırlar.
Türkiye ise, Birleşmiş Milletler Yasasının 51. maddesine göre topraklarını yurt dışından gelebilecek bütün saldırılara karşı koruma hakkına sahiptir.
Ayrıca NATO Antlaşmasının ortak savunmayı gerçekleştirmek amacıyla kaleme alınan 5. maddesi bir müttefik ülkeye yapılan saldırının bütün müttefiklere karşı yapılmış sayılacağını ve her müttefik ülkenin elindeki imkânlarla bu saldırıyı defetmeye yardımcı olacağını yazmaktadır.
BİZ, ADD olarak, böyle Eşit koşullar taşımayan bağlantıların yanında değiliz
Ama Mademki hükümet NATO NUN müttefikidir, o zaman NATO üyesi Amerika, Almanya ve Hollanda, Türkiye’ye konuşlandırdıkları Patriot füzelerini Aralık 2015 tarihinden itibaren neden geri çekmişler ve yerine, yeni koşulların gerektirdiği başka savunma sistemlerini yerleştirmemişlerdir. Sadece Adana civarında İspanya’nın konuşlandırdığı Patriot füzelerinin görev süresi bir yıl uzatılmıştır.
Ne var ki, basiretsiz dış politikalarla itibar kaybına uğrayan Hükümet’in böyle bir hukuki Süreci başlatmaya gücü yetmemektedir.
Oysa, Bütün hükümetlerin öncelikli görevi; ülke topraklarının her köşesinin saldırılara karşı korunmasını sağlamaktır.
Bugün, Halkın can ve mal güvenliğini ; “evlerinizin Güneye bakan odalarında oturmayın” ya da ” abdestsiz dışarı çıkmayın” sözleriyle geçiştirmeye çalışanlar, dün Suriye sınırımızın kevgire dönmesine neden olanlardır ve bugünün sorumlularından biridirler.
Terör örgütlerinin ve Onların iç ve dış destekçilerinin TÜRK milletini silahlı dayatmalarla dize getiremeyeceğini anlamaları için yakın tarihe bakmaları yeterlidir ve Türkiye her türlü terörist Saldırıyı defetmeye muktedirdir ve bunu da başaracaktır.
Sorumlulardan da hesap soracaktır.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZİ