Bu yönetmelik, Cinsel dokunulmazlığa karşı suç işlemiş, mahkum olmuş, cezasını çekmekte olan veya koşullu salıverilmiş denetim altındaki kişilere uygulanacak tıbbi tedavi ve iyileştirme programlarının nasıl uygulanacağını ve hükümlünün yükümlülüklerini düzenliyor.
Yönetmeliğin kapsamı, TCK’da düzenlenen fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenen Cinsel saldırı (TCK 102/2); çocukların cinsel istismarı(TCK 103/2-3) veya reşit olmayanla cinsel ilişki (TCK 104) suçlarıdır.
Yönetmelikte hükümlü hakkında uygulanacak yaptırımlardan,
· mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmesinin yasaklanması,
· mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmasının yasaklanması,
· çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmasının yasaklanması,
· çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren işlerde çalışmasının yasaklanması
cinsel suçların önlenmesine yönelik olumlu etkisi olacaktır.
Ancak, Tıbbi tedaviye tabi tutmak yöntemlerinden “ilaçla veya ilaçsız olarak cinsel dürtünün azaltılmasını – cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesini sağlayan tedavi yöntemi” çok yönlü sakıncalı sonuçlara yol açacaktır.
Ayrıca, HADIM CEZASI olarak adlandırılan bu yöntem cinsel suçların önlenmesini sağlamaktan da uzaktır. Nitekim sadece hükümlü olduğu sürece birkaç yıl için uygulanacak, ya sonra..
Sağlık Bakanlığı hastanelerinden alınacak bir rapora dayanarak infaz hakimliğinin uygulamasına bırakılan İLAÇLA TEDAVİ için hükümlünün onayı aranmamaktadır. Hükümlü, ciddi sağlık sorunlarına yol açacağı nedeniyle şikayet etse bile, şikayetin incelenmesi sürecinde cinsel isteğin azalmasını veya yok edilmesine yönelik tedaviyi durdurmayacaktır.
HADIM CEZASI DA, İDAM CEZASI DA çözüm değildir. Çözüm için cinsel suçlar başta olmak üzere şiddetin her türünün önlenmesi için ilgili tüm kurumların işbirliği ile kararlı bir devlet politikası uygulanması gerekir.
Nazan Moroğlu, İKKB Koordinatörü