Bizim tarihimiz bütün dünyaya iz bırakmış ve dünya tarihini etkilemiş bir tarihtir. O kadar ki Hindistan Bağımsızlık Lideri Mahatma Gandhi’yi: “Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngiliz’in yanında zannediyordum” dedirtmiştir.
Ne yazık ki o büyük lider aleyhinde yapılan kara propagandalar utanç vericidir. Düşünün milletine ‘Efendiler!’ diye hitap eden, savaşın en şiddetli anlarında Ankara’da ‘Maarif Kongresi’ni toplayan, bütün kararların Meclis tarafından alınmasını sağlayan bir lidere kim, niye diktatör der?
Yanıt çok basit iş birlikçiler ve karşı devrimciler. Emperyalizm ile kol kola girmiş bu kişi ve yapıların amaçları da ortadadır. Ülkemizin yeniden Sevr noktasına taşınması yani bölünüp parçalanması.
Oysa tarih herkesi hak ettiği yere koyar. Büyük önderimiz Atatürk’e tarihin verdiği yerden rahatsız olan bugünün kazananları yarının tarih sayfalarında hak ettikleri yeri alacaklardır. Çünkü tarih affetmez.
Cumhuriyet’imiz 102 Yaşında
Cumhuriyet’imizin 102. Yılında büyük Atatürk’ün gençliğe hitabesinde belirttiği karanlık günleri yaşıyor. Onun bakışı ile “Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır” sözünün gereğini hiç şüphesiz Türk halkı yerine getirecektir.
Cumhuriyet toplumsal anlamda farklılıkları koruyan, huzur ve barış içinde yaşamanın kurallarını belirleyen yönetim biçimi ‘demos’ (halk) ve ‘kratos’ (egemenlik) sözcüklerinin birleşmesinden oluşan ‘demokrasi’ (halk egemenliği) demektir. Yani Cumhuriyet halkın egemenliğini kendi elinde tuttuğu bir yönetim biçimidir. Büyük Atatürk’ün ifadesi ile “Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.”
İçinde bulunduğumuz yer seçimin, sandığın yok sayılarak, ele geçirilen erklerle (Yasama, yürütme, yargı, basın), egemenliğin zorla elde tutulduğu bir yerdir.
Oysa demokrasinin sağlıklı işlemesi bütün ilkelerinin eksiksiz uygulanmasına bağlıdır.
Örneğin milli egemenlik, seçme ve seçilme ilkesinin kullanılması ile oluşan bir sonuçtur.
İnsanın başkalarına zarar vermeden istediğini yapabilmesi ‘özgürlük’ tür. Bu ilke ile kişi başkalarının haklarını da koruyarak kendini gerçekleştirir.
Hakların kullanılmasında kişiler arasında ayırım yapılmaması, yasalar önünde herkesin aynı haklara sahip olması ‘eşitlik’ ilkesidir.
Farklılıkları kabullenmek, içselleştirmek demokrasinin ‘hoşgörü’ ilkesini oluşturur.
‘Çoğulculuk’; her görüşe ve anlayışa saygılı olunmasını ve azınlığın haklarının da korunmasını sağlar.
Yurttaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yöneticilerin de hukuka bağlı olmasını düzenleyen ilkeler bütünü ‘Hukuk Devleti’ni oluşturur. Hukuk devletinde yönetim denetime tabidir. Hukuk devletinde hiçbir kimse ya da zümreye imtiyaz tanınmaz ve elbette hukuk devletinin olmazsa olmazı ‘Kuvvetler Ayrılığı’ ilkesidir. Bu ilke ile iktidarın tekelinin kırılması amaçlanır. Diğer bir ifade ile demokrasinin yurttaşların hakları ile kendini koruması bu ilkeyle sağlanmış olur.
Bu ilkeler insanın insanca yaşamasının garantisidir ve bütüncül olarak uygulanmalıdır. Yani demokrasi bilgili, bilinçli olmayı gerektirir, demokrasi sorumluluk gerektirir.
Yeni Sevr Planı
Bulunduğumuz yerde Mecliste kurulan bir komisyon var. 50 bin yurttaşın katili teröristbaşının barış ve demokrasi adına muhatap alındığı ve yeniden ısıtılan Anayasa değişikliği konusu var. Anayasa değişikliği ile amaçlanan vatandaşlık tanımı yerine etnik kimlik tanımını koymaktır.
Bu konuda Cumhuriyet’imizin kurulması sonrasında Meclis’te uzun tartışmalar sonucu oluşturulan tanımlarla ilgili amacını aşan söylemler var. Doğrusu bu söylemlerin hepsi emperyalizme çıkar, bölücülüğe çıkar, Sevr’e çıkar.
Vatandaşlık: Aynı topraklar üzerinde yaşayan ve aynı devlete bağlı kişileri ifade eder. Siz hiç Alman yurttaşına, Almanyalı; İtalyan yurttaşına, İtalyalı; Fransız yurttaşına, Fransalı denildiğini duydunuz mu?
Öyleyse yaşananların sebebi açık ve nettir.
Ne demişti kurtarıcı ve kurucu önderimiz: “Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır.”
Bugüne kadar onun söylediğinin gerçekleşmediğini gören, duyan oldu mu?
Öyleyse Cumhuriyet’imizin 102. yaşı kutlu olsun!
Yaşasın Cumhuriyet!
Hatice Şap
ADD Genel Başkan Yardımcısı
ADD Yayın Kurulu Başkanı




